C++' da Nesneye Dayalı Programlamaya(OOP) yönelik bir dildir. C#'da yapısal programlama nedir, nesneye dayalı programlama nedir kısaca açıklamıştık. Bu yazımızda da C++ üzerinden anlatacağız.
Nesneye dayalı progralamada sınıf ve adı üzerine nesne kavramı vardır. Struct yapısını hatırlarsak bize özel değişken tipleri tanımlayabiliyorduk. Öğrenci değişken tipi oluşturup içinde öğrenci bilgilerini tutup hatta fonksiyonlar da yazabiliyorduk. Sınıf kavramı da bu yapıya benzemektedir. Aralarındaki farklar ise şunlardır;
nesne *deneme=new nesne(); olarak yapılmaktadır.
Eğer sınıftan ulaşacağımız değişken pointer ise;
deneme->a; değilse deneme.a diye çağrılır.
Kalıtım kavramından da bahsederek yazımızı noktalayacağız. Kalıtım, sınıflar arası biribirinden miras alma olayına dayanır. Kalıtım alınan sınıfın private değişken ve metotları hariç diğer değişken ve metotlarına erişebilir ve işlemlerimizi gerçekleştirebiliriz. protected belirteci ile yazdığımız değişkenler ve metotlar ise sadece kalıtım alınan sınıfta çalışır diğer sınıflarda ve ana sınıf ya da main metodunda erişim sağlanmaz.
Bir dahaki yazımızda görüşmek üzere. :)
Nesneye dayalı progralamada sınıf ve adı üzerine nesne kavramı vardır. Struct yapısını hatırlarsak bize özel değişken tipleri tanımlayabiliyorduk. Öğrenci değişken tipi oluşturup içinde öğrenci bilgilerini tutup hatta fonksiyonlar da yazabiliyorduk. Sınıf kavramı da bu yapıya benzemektedir. Aralarındaki farklar ise şunlardır;
- Yapılar bir değer türü, sınıflar ise bir referans türüdür. Referans tiplerinin sahip olduğu veriler, belleğin öbek (heap) adı verilen tarafında tutulurken, referansın adı, yığın (stack) adı verilen kısımda tutulur ve öbekteki verilerin bulunduğu adresi işaret eder. Ancak değer türleri, belleğin yığın kısmında tutulur. Sınıflara referans aracılığıyla ulaşılırken, yapılara ise doğrudan ulaşılır. Bu nedenle, yapı kullanımı sınıf kullanımına göre daha az maliyetlidir ve erişim hızı yüksektir. Büyük boyutlarda veriler ile çalışırken, bu veriler sınıf içerisinde tanımlandığında, veri aktarımı anında sadece bu verilerin öbekteki başlangıç adresi aktarılır ve ilgili parametrenin de bu adresteki verilere işaret etmesi sağlanmış olur. Böylece büyük boyutlu verileri yığına kopyalayarak gereksiz miktarda bellek harcanmasının önüne geçilmiş olunur. Ancak küçük boyutlarda veriler ile çalışırken bu verileri sınıflar içerisinde kullandığımızda bu kez de gereksiz yere bellek kullanıldığı için öbek şişer ve performans düşer. Bu konuda 16 byte'tan küçük veriler için yapıların kullanılması, 16 byte'tan büyük veriler için ise sınıfların kullanılması öngörülür.
- Yapılar için varsayılan bir yapıcı metot (default constructor) yazılmak istendiğinde derleyici hatası alınır. Ancak bu, değişik sayıda parametreler alan yapıcılar yazmamızı engellemez. Sınıflarda ise, sınıfın varsayılan yapıcı metodu yazılabilir.
- Bir yapı içersinde yer alan "constructor" metot(lar) içinde tanımlanmış olan alanlara başlangıç değerleri atanmalıdır. Sınıftaki "constructor"(lar) içinde kullanılan alanlara başlangıç değerleri atanmaz ise, derleyici bu atamayı otomatik olarak yapar. Ancak derleyici aynı işi yapılarda yapmaz. Bu nedenle bir yapı içinde kullanılan "constructor"(lar)daki tanımlanmış olan alanlara mutlaka ilk değerlerin verilmesi gerekir.
- Bir sınıf oluşturulduğunda, bu, başka bir temel sınıftan kalıtım yolu ile türetilebilir ancak bir yapı başka bir yapı temel alınarak türetilemez.
nesne *deneme=new nesne(); olarak yapılmaktadır.
Eğer sınıftan ulaşacağımız değişken pointer ise;
deneme->a; değilse deneme.a diye çağrılır.
Kalıtım kavramından da bahsederek yazımızı noktalayacağız. Kalıtım, sınıflar arası biribirinden miras alma olayına dayanır. Kalıtım alınan sınıfın private değişken ve metotları hariç diğer değişken ve metotlarına erişebilir ve işlemlerimizi gerçekleştirebiliriz. protected belirteci ile yazdığımız değişkenler ve metotlar ise sadece kalıtım alınan sınıfta çalışır diğer sınıflarda ve ana sınıf ya da main metodunda erişim sağlanmaz.
Bir dahaki yazımızda görüşmek üzere. :)
Yorumlar
Yorum Gönder